1 Ocak 2013 Salı

ArÅŸimet

http://www.dunyaninilkleri.com/wp-content/uploads/2013/01/archimedes.jpg

Arşimet Biyografisi – Archimedes Biyografisi

archimedes Arşimet

archimedes – arşimet

Arşimet M.Ö 287 yılında doğmuş ve M.Ö. 212 yılında ölmüş, suyun kaldırma kuvveti ve taşan su ile ilgili ağırlık hesapları hakkında önemli çalışmalara imza atmış bir bilim adamıdır. Arşimet antik dünyanın en büyük ve ilk bilim adamı olarak bilinmektedir.

Arşimet Kimdir? Arşimet Hayatı

Grek kökenli olan Arşimet, Sicilya ‘nın Siraküz kentinde dünyaya gelmiştir. Arşimet ‘in babası bir astronom idi. O yıllardaki en önemli bilim merkezi İskenderiye idi. Arşimet eğitimini burada yaptı. Euclid (öklid) geometrisi onun oldukça ilgisini çekmişti. Bu ilgisini hayat boyunca devam ettirdi ve kendi hayatını da matematik ve bilim için yönlendirdi.

Arşimet, Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis. Bir hamamda yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilime en çok bilinen katkısıdır. Bu kuvvet cismin batan hacmi, içinde bulunduğu sıvının yoğunluğu ve yerçekimi ivmesinin çarpımına eşittir. Ayrıca, pek çok matematik tarihçisine göre integral hesabın kaynağı da Arşimet’tir.

Bilim adamları tarih boyunca önemli buluşlar ve icatlar ile bilim dünyasına katkılarda bulunmuşlardır. Arşimet banyodan çıkıp, koşarak sokakta “buldum!” diye bağırarak çıplak halde koşmuştur. Peki bu denli heyecanlı, garip bir şekilde kendini sokağa atan adam acaba neyi bulmuştu?

Archimedes Neyi Buldu? Arşimet Neyi İcat Etti?

Archimedes için en önemli tanımlayıcı kişisel özellik; çok yanlı bir araştırmacı olmasıdır. Arşimet için ilgilendiği alanlara baktığımızda kuramsal matematikten uygulamalı fizik ve savaş mühendisliğine kadar uzanan geniş ve oldukça çeşitli alanları kapsıyordu. Ayrıca Arşimet ‘in kişisel yeteneklerinde göz alıcı teknisyen becerisiyle üstün matematik yeteneğinin birleştiğini görmekteyiz. Fakat bu özelliklerden daha çok kullandığı yönü koni kesitleri, hidrostatik ve dengeye ilişkin kuramsal sorunlar yer alıyordu. Arşimet problem çözmekten oldukça hoşlanırdı. Bu onun vazgeçilmez tutkusu haline geldi. Bir söylentiye göre, kumsalda bir geometri problemi üzerinde uğraşırken kendisine yaklaşan Romalı askerlerin farkına varmaz, saldırıya uğrayarak yaşamını yitirir.

Arşimet, o yıllarda her maddenin kendine özgü bir özgül ağırlığı olduğunun farkındaydı. Örneklersek bir altın madeni parası ile gümüş madeni parası arasında aynı hacimde olanlar farklı ağırlıktaydı.

O dönemde kral kendi tacının ağırlığını mukayese etmek istemişti. Ancak o ağırlıkta aynı şekil ve büyüklükte herhangi bir taç yoktu. Bu nedenle kral, tacının ağırlığını mukayese edemiyordu. Tacı bozmadan altın ağırlığını ölçmek nasıl mümkün olabilirdi? Bu konuda Arşimet ile yapılan görüşme ile yardım istendi. Arşimet de başladı düşünmeye..

Arşimet, bu problemi banyoya girerken çözmüştü. İşte sokakta çıplak koşup “buldum!” diye bağıran adam bu nedenle heyecanlıydı. Arşimet o anda su düzeyinin yükselmesinden dolayı, suya daldırılan bir nesne suyu taşırır, batırılan nesnenin şekli ne olursa olsun hacmi kadar su taşırır. Bunu farkeden Archimedes, hemen kralın yanına giderek tacını alır, suya daldırır ve taşan suyun ağırlığına eş altın miktarını karşılaştırır. Bu sayede tacın ağırlığı bulunmuş olunur.

Hikayenin ilginç yanı bu karşılaştırma sonunda kralın tacının saf altın olmadığı ortaya çıkar. Tacı yapan kurnaz usta da yaşamını bedel olarak ödemektedir.

Arşimet Prensibi – Archimedes Prensibi

(1) Destek noktasından eşit uzaklıkta bulunan eşit ağırlıklar dengede kalır.

(2) Destek noktasından eşit olmayan uzaklıklardaki eşit ağırlıklar dengeyi bozar; daha uzakta olan ağır basar.

Arşimet İlkesi – Archimedes İlkesi

(1) Destek noktasından eşit uzaklıkta bulunan eşit ağırlıklar dengede kalır.

(2) Destek noktasından eşit olmayan uzaklıklardaki eşit ağırlıklar dengeyi bozar; daha uzakta olan ağır basar.

Arşimet buluşları bunlarla sınırlı kalmamaktadır. Arşimet taşan su miktarı ile ilgili buluşu dışında, küvet içerisinde yıkanırken suyun etkisiyle kendi ağırlığında hissettiği hafiflemedir. Bunu düşünen Arşimet, günümüzde hidrostatik adı verilen bilimin temelini atmıştır. Aynı anda bu mekaniğin de temeli olarak geçer.

Arşimetin Buluşları, Arşimetin İcatları

Kaldıraç aleti, kullanış açısından pratik olmakla birlikte, yararı çok eskiden bilmen, farklı ve geniş uygulama alanları olan bir ilkeye dayanır. Helenist dönemden, 2000 yıl öncesine uzanan Asur ve Mısır uygarlıklarına ait pek çok yapı ve yontularda ilkenin örneklendiği bilinmektedir. Archimedes’in yaptığı ilkeyi teorik yönden temellendirmek olmuştur. Archimedes, “Eşit olmayan iki ağırlık, destek noktasından bu ağırlıklarla ters orantılı mesafelerde dengelenir,” diye dile getirdiği ilkeyi bir yasa (ya da teorem) olarak ispatlama yoluna gider.

Nitekim Archimedes ispatında şu iki önermeyi öncül olarak almıştır:

(1) Destek noktasından eşit uzaklıkta bulunan eşit ağırlıklar dengede kalır.

(2) Destek noktasından eşit olmayan uzaklıklardaki eşit ağırlıklar dengeyi bozar; daha uzakta olan ağır basar.

Archimedes, bu iki önermenin kaldıraç ilkesini (ya da bu ilkeye eşdeğer olan çekim merkez ilkesini) içerdiğini sezmiş, sezgisini mantıksal yoldan kanıtlamak istemişti. Böylece geometri dışı bir çalışma alanında, hem ideal gördüğü geometrik modeli gerçekleştirmiş, hem de öncül olarak aldığı iki önermeye dayanarak kaldıraç ilkesini ispatlamış oluyordu.

Archimedes kuşkusuz antik dünyanın ilk ve en büyük bilim adamıydı. Bugün dünyamıza gözlerini açsa, ne bilimimiz, ne de bilime dayalı teknolojimiz onu fazla şaşırtmayacaktır, herhalde! Onun çoğu kez gözden kaçan ama belki de en büyük başarısı araştırma etkinliğinde gözlem ile ussal çıkarımı birleştirmesi, modern anlamda bilimsel yöntemin ilk özgün örneğini ortaya koymuş olmasıdır.

Eşit olmayan ağırlıklar eşit olmayan kollarda aşağıdaki koşul sağlandığında dengede kalırlar: f1 · a = f2 · b
Bu çalışmalarına dayanarak söylediği “Bana bir dayanak noktası verin Dünya’yı yerinden oynatayım.” sözü yüzyıllardan beri dillerden düşmemiştir.

Archimedes ‘in yaşadığı dönemin ne denli ilerisinde olduğunu gösteren bir kanıtı da Rönesans’ın eşsiz dehası Leonardo da Vinci’nin ona gösterdiği özel ilgide bulmaktayız. Leonardo, Archimedes ‘in bıraktığı yazılı metinleri elde etmek için inanılmaz bir çaba içine girmiş, kimi çalışmalarında onu örnek almıştı. Mekanik alandaki tüm buluş ve icatlarına karşın, Archimedes’in asıl ilgi odağı geometri idi. Öyle ki, bir silindirin oylumunun, içine yerleştirilen bir kürenin oylumuna olan oranı üzerindeki buluşunu en büyük başarısı sayıyordu.

Övündüğü bir başka buluşu da, giderek artan sayıda kenarlı düzgün poligon kullanarak dairenin çevresiyle çapının oranının (3 tam 10/71)’den büyük (3 tam 1/7)’den küçük olduğunu saptamasıydı. Romalıları, Siraküz’ü işgalden üç yıl alıkoyan savaş araçlarının yanı sıra, icat ettiği diğer mekanik aygıt ve oyuncaklar kendi gözünde yalnızca boş zamanlarını dolduran eğlendirici işlerdi.

Roma generali Marcellus, Siraküza’yı kuşattığında, Arşimet mühendisin yapmış olduğu silahlar nedeniyle şehri almakta çok zorlanmıştı. Bunların çoğu mekanik düzeneklerdi ve bazı bilimsel kurallardan ilham alınarak tasarlanmıştı. Örneğin, makaralar yardımıyla çok ağır taşlar burçlara kadar çıkarılıyor ve mancınıklarla çok uzaklara fırlatılıyordu. Hatta Arşimet’in aynalar kullanmak suretiyle Roma donanmasını yaktığı da rivayet edilmektedir. Ancak bütün bunlara karşın M.Ö. 212 yılında Romalılar Sirakuza’yı zapt ettiler ve şehrin diğer ileri gelenleriyle birlikte Arşimet’i de öldürdüler.
Kum Sayacı çalışmasına göre; “bu sırada Arşimet kum üzerine çizdiği çemberlerle hesaplar yapmaktadır. Elinde boynuna vurulmak üzere kaldırılan bir kılıçla yaklaşan romalı askere aldırmaz bile. Başını hesaplarından kaldırmadan “çemberlerime dokunma” der. Arşimet’in kesik başı çemberlerin arasına düşer.”

Arşimet ‘in bu kanunu doğada tesadüflere yer olmadığını, her zaman aynı koşullarda aynı sonuçlara ulaşılacağını göstermiştir. Arşimet, 26 yüzyıl önce, modern bilimsel yöntem anlayışına çok yakın bir anlayışla, bugün de geçerli olan statik ve hidrostatik kanunlarını bulmuş ve bu katkılarıyla bilim tarihinin en büyük üç kahramanından biri olmaya hak kazanmıştır.

 

 


Arşimet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder